30 Mayıs 2009 Cumartesi

Charles Todd ve "Uzun Gölge"si


Arka kapak:

"1919, yılbaşı gecesi. Scotland Yard dedektifi Ian Rutledge kız kardeşiyle birlikte, ortak bir arkadaşlarının evinde verdiği kutlama yemeğine gider, ancak işyerinden aldığı bir telefon oradan erken ayrılmasına sebep olur. dışarıda yürürken boş bir mermi kovanı bulur; hala etkisinden kurtulamadığı savaş yılları boyunca sayısız kere gördüğü kovanlara benzemektedir, ama bir farkla, bu kovanın üzerinde işlemeler vardır. merakla cebine atar. çok kısa bir süre sonra, kesinlikle beklemediği bir yerde, bir tane daha bulacaktır. boş kovanlar savaşla ilgili bitmemiş bir işi işaret ediyor gibi görünür. karanlık bir sırrı olan Rutledge zaten akıl sağlığının sınırlarında gezmektedir. ve şimdi biri onu avlamak istiyor. Ama kim? Ve Rutledge bunun sebebini öğrenecek kadar uzun yaşayabilecek mi?"

offf, elbette yaşayacak. kitabın üzerine "bir dedektif Rutledge hikayesi" diye yazarsan tek bir okur bile "ay, yaşıycak mı acaba?" diye sormaz herhalde! neyse...
bi kere polisiye seviyoruz, bu kayıtlara geçsin.
Ayrıca kapağında "bir .....(kahramanımız artık kimse)..... kitabıdır/polisiyesidir/macerasıdır/öyküsüdür" şeklinde ibare olan polisiyeleri daha çok seviyoruz. bu şekilde hayranı olduğum bikaç dedektif ve hatta bir de her seferinde cinayet çözmek zorunda kalan bir hırsız var:) fırsat buldukça geri dönüp dönüp bahsedilsin onlardan.

Kitap Charles Todd'un Türkiye'de yayınlanan ilk ve tek kitabı. bu konuda canımı sıkan bir durumu derhal söylemem gerek. kitap ilk dedektif Rutledge kitabı değil. bu sebeple serinin gerilerinde kalan şu "savaş sırrı"nı bilemiyoruz. tabi aslında bunun serinin başında mı yoksa sonunda mı açıklandığını da bilemiyoruz, aynen serinin henüz bir sonu var mı bilemediğimiz gibi... Uzun Gölge (yayınlanma sırasıyla bakmak gerek değil mi?) piyasaya çıkan 8. Ian Rutledge kitabı. şu ana kadar da 10 tane çıkmış. (aşağıdaki listede yazar abinin kitaplarını görebilirsiniz.) insan arayıp sormak istiyor, neden en başından başlamadınız? belki en çok satan buydu, dizilere pilot çekilmesi gibi bi attılar bunu ortaya, tutarsa bakarız mı dediler artık, aman neyse işte;, yayınevlerinin tercihleri okurun çenesini yoruyor gördüğünüz gibi. (sormak lazım di mi?)

charles todd, listeden de anlaşılacağı gibi taze bir yazar sayılır. 97'dan bu yana kitapları çıkıyor. toplam 13 kitabı var ki bunun 10 tanesi kahramanımız Ian Rutledge macerası... zaman I. dünya savaşı sonrası, yer İngiltere (yazar aslında amerikalı). cep telefonu, uydu görüntüleri, adli tıp teknolojileri yok yani. manuel dedektiflik:)
Kahramanımız Rutledge, kişisel meselelerinde ketum, zeki, her bir ayrıntıyı sonuna dek kovalayan, bilgi saklamaktansa açık olmayı tercih eden, soğukkanlı, öfkeye kapılmayan, yani aslında, hiç de "aman aman ne de enteresan" denecek bir karakter değil. yalnız savaştan kalma evcil bir hayaleti var ki, kitabı da adamımızı da renklendirmekte. şu savaştaki sırrın ne olduğunu bilemiyoruz ama hayaletimizin (galiba o bir iskoç, adı da Hamish) o sırdan yadigar olduğunu bir güzel anlıyoruz. (süper okur) hayaletten başka fantastik öge olmadığından ve hatta hayaletin de fantastik herhangi bir halt karıştırmamasından Hamish'in, dedektifimizin "kafasında" olduğunu sanıyoruz.
Rutledge onu hiç görmez kitap boyunca ama arabadayken onun hep arka koltukta oturuyormuş gibi kurar, ya da Hamish herhangi bir şey dediğinde (bolca diyor işte) bazen ona yüksek sesle cevap verir. Hamish, kahramanımıza göre daha vesveselidir sanki. sık sık da mızıldanıp, protesto eder.
genelde durumla ilgili konuşur hamish, saptamalar falan yapar. ama hassas konulara da dokundurur arada. bir keresinde o aksanlı konuşmasıyla (çevirmek ne sevimsiz gelmiş olmalı) "ben ölmeye hazır diilim. ve senin de ölmene izin vermiycem" der Hamish. bizimki de cevap verir: "yapabileceğim bişey yok." Hamish de: "iskoçya'da ölmek istemedin. burda da ölemezsin" der . buna benzer, bir diyalog daha geçer. Hamish, bir kere öldüğünü, ama Rutledge de ölürse o zaman tamamen yok olacağını söyler.

kitabın konusuna gelince, arka kapaktaki yazıda olduğu gibi sadece bir avlanma demek haksızlık olur. ayrıca klostrofobik, küçük, neredeyse agatha christie'vari tutucu bir ingiliz köy/kasaba neyse artık, orda geçen bir cinayete teşebbüs davası var. dava kovalanırken de, agatha christie'nin ingilteresinden akla gelen pek çok imge kullanılıyor. köklü aile, yabancılara ser verip sır vermeme, gizli düşmanlıklar, bir-iki ebeveyn geriye giden olaylar, lanetli bir orman, kasabanın rahibi, doktoru, londra'ya gidip kayıplara karışan kız evlat, (gurur yüzünden asla haber alamamanın kabullenilmesi) evde kalmış kız, dünyaya küsmüş adam, hiç dışarı çıkmayan durumunun ne olduğu belirsiz bir erkek kardeş, çay, çay, sütlüçay...

aslında kısaca, kasabaya sessiz sakin, biraz da şaibeli bi şekilde gönderilmiş polis hansley herkesin uğursuz diyerek adımını atmadığı ormanda bir okla yaralanmıştır. olay 3 yıl önce kaybolan bir genç kızla ilgili görünmektedir. bu sırada şu mermi kovanı hikayesi de vardır tabii. ve olaylar gelişir...

herkesle kerelerce konuşmak, her seferinde küçücük kırıntı bilgiler almak, muhtelif kombinasyonlarda birleştirmeye çalışmak, valla çok demode, ve yani çok da bu türden bir klişe olmasına rağmen seviyorum işte. se-vi-yo-rum. Hamish soslu olmasa bu kadar sevmezdim belki. tabi yazarın bugünün kafası ile geçmişteki karakterleri yaratmasının getirdiği bir zaman kayması da yok değil bana kalırsa. yani, kişilerin tavırları, biraz kibarlaştırılmış sadece, bunun dışında arada bir, bikaç yıl önce bitmiş olan savaştan bahsetmese, 20.yy ın ilk çeyreğinde olduğumuzu roman karakterlerinden yola çıkarak pek de anlamayacağız. tabi çevirmenin neler çektiğini bilemiyoruz ama agatha christie ablamızın kitaplarındaki şu türden cümlelere rastlamıyoruz mesela "şu gençler de pek vüzuhsuz oluyor canım..." eski türkçe bilgimin yarısını o çevirilere borçluyum:P of hayır, şaka, tabii ki dilden bahsetmiyorum daha çok tavır, eda, davranış, sosyal gabarak gubaraklar?

netice:)
"aman illa okuyun"dan ziyade, "şöööyle tembellikle nasıl da iyi gidiyor, hızlı, rahat, hafif, şenlikli" şeklinde ifade edebilirim sanıyorum.

gelelim yazara demek istiyordum aslında. ama çok da bişey yok. Uzun Gölge'nin başlangıcında, hani yazarın yaşamı, kariyeri falan olması gereken yerde şöyle bişey var:
"Charles Todd, İngiliz Tarihi, Kral Arthur, William Wallace, Amerikan İç Savaşı, 1. ve 2. Dünya Savaşları ilgi duyduğu konular arasında yer alan yazar, eşi Caroline ile birlikte Amerika'nın doğu sahillerinde yaşıyor."
(hımmmm, Dharma yayınları 2006 da basmış kitabı, belki o zaman henüz boşanmamıştır. ancak enteresan bir durum var ki Charlie'nin annesinin adı da Caroline!)
neyse, pek popüler değil kendileri. üstelik anneyle kanka olmaları durumu var ki (hatta kitapları birlikte yazdıklarını söylüyorlar) birlikte röportaj verip, imza dağıtma turnelerine çıkıyorlar ve hani amerikalı ve ingilizleri bilemem ama bana -ne önyargı ama- azıcık patetik göründüğünü utanarak itiraf edeyim... adam evlenmiş ama sürekli oraya buraya seyahat ederek bilgi topladığı ve anneyi arayıp "help miii, şurası nasıl olmuş yaaaa" şeklinde yardım istediği için olsa gerek boşanmış.


nette bi sürü ropörtaj/röportaj (artık hangisiyse) var ama göz gezdirip en iyi olduğunu düşündüğümü link atıyorum:
http://januarymagazine.com/profiles/ctodd.html

İşte bu da Charles Todd'un diskografisi:)

1. A Test Of Wills (bir dedektif Rutledge öyküsü) (1997) 1997 Dilys Awards’a aday gösterilmiş

2. Wings Of Fire (bir dedektif Rutledge öyküsü) (1998) 1999 Dlys awards a aday gösterilmiş

3. Search The Dark (bir dedektif Rutledge öyküsü) (2000)

4. Legacy Of The Dead (bir dedektif Rutledge öyküsü) (2000) 2001 Anthony Award a aday gösterilmiş

5. Watchers Of Time (bir dedektif Rutledge öyküsü) (2001)

6. A Fearsome Doubt (bir dedektif Rutledge öyküsü) (2002)

7. The Murder Stone (2003)

8. A Cold Treachery (2005)

9. A Long Shadow (bir dedektif Rutledge öyküsü) (ocak, 2006) aynı yılın Nisan ayında Dharma yayınlarından "Uzun Gölge" adıyla çıkmış işte görüyorsunuz... acaip...

10. A False Mirror (bir dedektif Rutledge öyküsü) (2007)

11. A Pale House (bir dedektif Rutledge öyküsü) (2007)

12. A Matter Of Justice (2008) (a bess crawford mystery)

13. A Duty To The Dead (bir dedektif Rutledge öyküsü) (2009)

bu arada bikaç liste kurcaladım. 2-3 tarihte farklılık vardı ki sanıyorum 2. basım ya da amerikadaki paperback ve hardcover uygulamasından olabilir bu farklar. bu listeye ben kani oldum açıkçası...

bu da adamımızın homepage'i:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder